KARANLIKDERE

Monday, December 20, 2004

Sarıkamış'daki Pistler

Sarıkamış'daki pistler, kar yağışını takip eden günlerde board kayanlar için gerçek bir cennet. Yağışsız bir aydan sonra bile, özellikle pist dışı için konuşursak, kar kalitesi tatmin edici. Toz kar başlığı altında toplanması pek doğru olmayacak çeşitlikte kar yapısı ile karşılaşmak mümkün. Örneğin, kuru, birbirine yapışmayan, ıslatmayan ama sert kristaller şeklinde ayrık duran (balıkçı vitrinlerinde görülebilecek cinsten) toz kar, göreceli ılık havayı takip eden aşırı soğuk ve rüzgar etkisiyle oluşuyor. Ormanda güneşin etkisi neredeyse yok denecek kadar az ve karın kalitesini sıkı bir yağmur dışında bozacak bir şey yok. Toz kar, üzerinde yürümenize ya da rampa (yerel değimle atlatma) inşa etmeye hiç olanak vermeyecek kadar 'kuru ve gevşek' değilse bile bazen snowtrack izinden bile yürümek, dizinizin üstüne kadar batmanıza yol açıyor. Nisan sonu ile birlikte hele bir de yağmur düşmüşse, pistler bozulmaya başlıyor. Mevcut pistler Kuzey yamaçlara açıldığı için Mayıs sonuna kadar (en azından geniş yamalar şeklinde) kar kalıyor. Bölge geneline göre Sarıkamış pistlerinin bir avantajı da rüzgar etkisini en aza indiren ormanın koruyucu etkisi ile, arazinin yapısı gereği kuytu, vadilerle kesilmiş olması. Ovaya inildiğinde yapısını çok çabuk yitirebilecek kar, yükseklerde kristal yapısını daha uzun süre koruyabiliyor. Çok soğuk havalarda bile pistin rüzgar tarafından süpürülmesi, en üstte sert bir kabuk oluşumu vbg. kaymayı zevksiz hale getiren şeylere pek rastlanmıyor. Bir de yer gelmişken eklemeli, Sarıkamış'ta çığ tehlikesi de söz konusu değil.
 
Altıncı Pist
Cıbıltepe'nin zirvesinden kuzey yönüne inen mevcut pistlerin, yüzünüzü vadiye döndüğünüzde en solunuzda kalanı, altıncı pist. Başlangıcı, telesiyejin hattını izleyerek 5. pist ile paralel gidiyor 250 metre kadar daha sonra sola aşağıya 30 - 35 derecelik bir eğimle inip, yaklaşık 400 metre sonra düz bir alana varıyor. İnerken yeterince hız yapsanız bile, buranın sonundaki yokuşu tırmanmanız olanaklı değil. O yüzden, düzlükten sonra çok vakit kaybetmeden sağa doğru geçip ormana girmenizi öneririm. Bu orman, seyrek ağaçların arasından fazla hız kesmeden geçebileceğiniz ve isterseniz vadinin en altına ya da sol tarafa iyice yaklaşırsanız, altıncı pistin ikinci inişine ulaşabileceğiniz bir rotaya açılıyor. Burayı vadi içinden inerseniz, kendinizi duvarları çok yüksek olmadığı halde sizi gayet güzel yönlendiren bir dere yatağına indirecek. Buradan durmadan ve hız kesmeden 2. etabın başlangıcına kadar inmeniz (düşmediğiniz takdirde) olanaklı. Bu pistte yazın iş makinelerini kullanarak ciddi bir hafriyat yapılabilirse, planlanan orijinal güzergahından da kayılabilir. Diğer bir fikir de buradaki yokuşu tırmanma gerekliğini ortadan kaldıracak ufak bir tahta köprü (3 metre genişliğnde, 50 - 60 metre boyunda) inşa edilebilir de. Bir uyarı: Özellikle akşam üstü, hava kararmaya yakın buraya girip, ikinci yokuşun başından, sağ yerine sole dönerseniz, kendinizi Sarıkamış ormanları içinden kaybolmuş bulabilirsiniz.


Dördüncü Pist
Cıbıltepe zirveden 3. pisti gösteren oku takip edip, çıkıştan 400 metre kadar sonra sola orman içine doğru dik bir inişle giren bu pistin başlangıcı, özellikle ilk defa kayıyorsanız 'ne yaptım ben?' dedirtecek kadar 'alışılmadık'. Yamacı sağa doğru kesip bir 200 metre kadar orman içine devam edince, ağaçların kısmen açılarak uzağı gösterdiği, eğimi daha az bir bölgeye varıyorsunuz. Buradan aşağıya doğru bir kanal yapısıyla devam eden derenin sağ yamacını kolaylıkla görebilirsiniz. Yamaçtan boşluk duygusunu da hissedip bolkarda fazla düşmeden kayabilirseniz, çıkışında 2-3 metrelik bir atlayış gerektiren bir açılımla, 5. pistin ortalarına inmeniz mümkün. Bu dere yatağının dik kenarlarına tırmandığınızda altınızda zaman zaman 20 metreye kadar ulaşan 60 - 70 derece eğimli duvardan o hızla düşmemenizin tek nedeni, bolkarda açacağınız derin iz olacaktır. Sert ve basılmış karda, kartahtanızın sadece kenarında kayarak aynı işi yapmak, çok daha fazla cesaret gerektirecektir. Eğer dere yatağına en başından beri girer ve hız kesmeden, keskin dönüşlerde yan duvarlara tırmanıp hızınızı azaltmadan (ve yol üzerinde yıkılmış çam ağacının altından zamanında eğilerek kaçıp) gidebilirseniz, bu yolun sonunda 3, 4 metre kadar havaya fırlayabileceğiniz doğal bir rampa sizi bekleyecektir. Son olarak girdiğiniz bu dere yatağının her iki 'duvarı' kontrollü bir kayışla tırmanılabilecek ve hatta düştüğünüzde bolkarda bile kolaylıkla ayağa kalkacak kadar da dik. Bu rotanın devamında 5. pistten hemen sağa doğru çıkıp, önce 3. piste oradan da 2. pistin en altına kadar inebilirsiniz. Yeni başlayan kayakçıların kar sapanı ile, snowboard'cuların büyük kısmı da 3.pistten inerlerken, bu kalabalığa pek karışmadan ağaçların arasından hep son anda karar vererek farklı rotalar keşfetmek istiyorsanız, bu tür pistleri çok seveceksiniz.

İkinci Pist
Son kısmındaki yukarı eğim problemi çözülebilirse mevcut pistlerin içinde en güzellerinden biri burası. Eğim genelde çok fazla değil. Bu pistin hız yapılabilecek bölümleri de olmasına karşın ayırt edici özelliği, çok geniş ve zaman zaman orman içine girip çıkmanıza olanak veren yerlerden geçmesi. Özellikle, başlarındaki 50 metrelik neredeyse düz kısmı yukarıdan hız alarak durmadan geçebiliyorsanız (yapmak mümkün) ondan sonra hemen sola, ormanın içine girerek istediğiniz gibi rota seçip, üçüncü piste zaman zaman yaklaşarak en sonunda dik bir dere yatağından 2. pistin en alçak noktasına kadar inebilirsiniz. Alçak dallar, arasından sadece yan dönerek geçebileceğiniz darlıktaki ağaç araları ve en önemlisi kesilmiş ama kökü / gövdesi hala dışarıda kalmış (az sayıda da olsa) ağaçlara aman dikkat. İkinci pistin çok fazla rağbet görmemesinin bir nedeni, bitişindeki ters eğim olsa gerek. Yukarıdan çok çok hızlı gelmedikçe, kartahtanızı ayağınızdan çıkarıp yürümekten başka bir çare yok son kesimde. Belki gelecek yıllarda, burası için de bir hafriyat yapılabilir. Sarıkamış'ta bu tür çalışmalar galiba yapılıyor çünkü geçen seneye göre pistlerdeki bu ters eğimler daha az etkiliyor.

Birinci piste alternatif iniş
Telesiyejin birinci istayonundan Sarıkamış'a dönmek için birinci pistin az eğimli ve sıkıcı güzergahına bir seçenek olabilecek diğer bir yol da, aslında kar motosikletleri için açılmış (azami hız 30 km yazılı bir levha da var) orman yolunu izlemek. Ortalama eğim % 5 civarında ve board (ya da kayak) çok fazla hızlanmıyor. Zaman zaman hızlandığında da kenarda biriken karlardan yararlanarak fren yapmak olanağı var. Ağaçlar arasından manzarayı seyrederek 5 - 10 dakika içinde telesiyejin en başına kadar gidiyorsunuz. Yolun kenarındaki kanal zaman zaman derinleştiği için düşmemeye dikkat edilmeli. Ocak, Şubat aylarında telesiyejler kapandıktan sonra, bir yarım saat karanlığın çökmesini bekleyip, buradan kafa lambalarınızı yakıp inebilirsiniz. Bu yolda hiç fren yapmadan kendinizi bırakırsanız, özellikle ilk kısımlardaki dar bölümlerde yolun dar olması sebebiyle çok keskin dönüşler yapamadığınız durumlarda, kendinizi yolun dışında, bolkarın içinde kolaylıkla bulabilirsiniz.


Bu arada 2006 kışında, birinci istasyondan yeni açılan Toprak Otel'e inen yeni bir pistle karşılaştık. Ara istasyondaki kafeteryanın sağından doğrudan aşağıya kaymak mümkün. Bu bakımdan özelllikle otelde kalanlar için faydalı. Yalnız pist güzergahı boyunca epey ağaç kesilmiş. aklımıza hemen şu geldi: Diğer yatırımcılar da bu noktadan kendi otellerine ulaşan pistler açmak isterlerse ne olacak? Onlar da böyle mi yapacaklar acaba? Bu arada artık kanıksadığımız şekilde bu pistin de özellikle orman yolunu kesen ikinci bölümünde eğim neredeyse biterek kayanları durduruyor.

 
Bolkar demişken, özellikle tek başınıza pistlerden uzaklaşacak şekilde kaymayı düşünenleri hemen uyaralım: Bolkarda dengenizi kaybederek ya da bir ağaca çarparak düştüğünüzde, tekrar kaymaya devam edecek şekilde saplandığınız yerden çıkmak ve kaymaya devam etmek hele bu işi ilk defa yapıyorsanız çok fazla bir çaba gerektiriyor. Başaşağı durumda, boyunuzu geçen toz karda, bağlamalarınıza ulaşıp board'ınızı ayağınızdan çözmeye çalıştığınızı şöyle bir hayal ediverin. Bilmediğiniz bölgelerde tek başınıza kayıyorsanız, bir tehlike anında sesinizi kimin duyup size yardıma gelebileceğini düşünün. Ağaç kuyusu vbg. gibi tehlikeler konusunda yeterli bilgileri daha önceden edinmekte de yarar var.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home